Kırklareli Masaj Salonu

Kraliçenin dudakları kıvrıldı. Yüzü bir tatlılıkla aydınlandı -bir çocuğun masumiyeti ile boy ölçüşebilirdi. Kai bu ifadeden rahatsızlık duydu. Kraliçe başını eğmedi, herhangi bir selam vermedi fakat bir tek elini uzattı. Kai o nefes, nerede ise şeffaf tene bakarak tereddüt etti; sadece ona dokunmakla bile bir insanın aklını yitirip yitiremeyeceğini sorguluyordu. Dişini sıkarak kraliçenin elini tuttu ve parmaklarına hızlı bir öpücük kondurdu. Herhangi bir şey olmamıştı. “Majesteleri,” dedi kraliçe, Kai’nin omurgasını titretecek kadar canlı bir sesle. Babanız ve büyük İmparator Rikan’ın kaybı için en samimi başsağlığı dileklerimi yine sunmama izin verin.” Kai onun aslına bakarsak babasının ölümüne üzülmüş olmadığını iyi biliyordu fakat kraliçenin ne ses tonu ne de yüz ifadesi herhangi bir ipucu taşıyordu. Kırklareli Masaj Salonu

Kırklareli Masaj Salonu

 

Teşekkür ederim,’ diye cevapladı. “Ziyaretiniz esnasında, her şeyi beklediğiniz benzer biçimde bulacağınızı umuyorum.”Kırklareli Masaj Salonu “Doğu Ulusları Topluluğunun ünlü misafirperverliğini deneyimlemek için sabırsızlanıyorum.” Sybil bir adım öne çıktı, gözleri saygıyla, Kraliçe Levana’dan başka tarafa çevrilmişti. “Kalacağınız yeri bizzat kendini denetim ettim sevgili kraliçem. Ay Ülkesi’nde alıştığımız kadar konforlu olmasa da ihtiyacınızı karşılayacaktır.” Levana baş sihirbazına bakmadı fakat bakışları yumuşar şeklinde oldu ve bir anda tüm dünya değişiverdi. Kai ayakları altındaki yerin oynadığını hissetti. Dünya atmosferinden tüm oksijen çekilmişti. Güneş siyaha çalmış, semavi kraliçe tüm galaksideki tek ışık kaynağı hâline gelmişti. Kai’nin gözlerinin arkasında yaşlar belirdi. Onu seviyordu. Ona ihtiyacı vardı. Onu memnun etmek için her şeyi yapabilirdi.

 

 

Havalandırmalarının çalışmaması -gene- ve tamir ekibinin bir türlü gelmek bilmemesi bir yana, Kırklareli Masaj Salonu Adri ile arasındaki tuhaf gerginlik katlanılmaz bir hâl almaya başlamıştı. İki gün önce laboratuvardan döndüğünden beri birbirlerinin yanında sürekli diken üstündeydiler. Adri, Cinder’a evlerinin tüm veri tabanını gözden geçirmesi ve çoğunu artık kullanmadıkları tüm programları güncellemesi yönergeını vererek kendi üstünlüğünü hatırlatma çabasına girişmiş ama bununla beraber sanki -belki yalnız azcaıcık da olsaCinder’a yapmış olduklarından utanmış benzer biçimde onun çevreında dolanıp durmuştu. Bu son kısım, herhâlde Cinder’ın hayal gücünden ibaretti.