Kırklareli Bayan Masöz-Masör Hizmeti
Kırklareli Bayan Masöz-Masör Hizmeti
Kırklareli Bayan Masöz. Danceny’nin mektubunu öyle uluorta, herkesin içinde verdi. Kimse fark etmedi. Benim de haberim yoktu ve ne gerçek dışı söyleyeyim çok korktum. Fakat bundan bu şekilde boş bulunmam, çünkü biliyorum. Cevapımı kendisine nasıl vermem gerektiğinibile biliyorum. Onunla anlaşmak çok basit. Öyle bir bakışı var ki istediğini seziveriyorsunuz hemen. Nasıl beceriyor bilmiyorum. Hani mektubunda, annemin yanında benimle hiç ilgilenmiyormuş benzer biçimde gaslıkeceğini yazıyor demiştim ya, öyle işte, sanki aklından bile geçmiyorum ama ne süre göz göze gelmek istesem, hemen bakacağından hiç kuşkum yok. Burada annemin yakın arkadaşlarından biri var fakat ben tanımıyordum daha önce.
O da Mösyö de Valmont’dan pek hoşlanmıyor. Ama Mösyö de Valmont onun etrafında dört dönüyor. Buradaki yaşamdan sıkılıp Paris’e basar diye çok korkuyorum. Çok kötü olur o süre benim için! Ne iyi insanmış. Hem bana hem dostuna iyilik olsun diye kalkıp buralara kadar geldi! Kendisine nasıl bir minnet ve şükran borcum olduğunu söyleyebilmek isterdim fakat iyi mi bir çare bulabilirim bunun için bilemiyorum. Aslen bir fırsat çıksa bile öyle utanırım ki hiçbir şey söyleyemem belki. Aşktan söz açıldığında yalnızca Madam de Merteuil’le rahat mevzuşabiliyorum.
Kırklareli Bayan Masöz-Masör Hizmeti
Kırklareli Bayan Masöz. Sana da hep böyle yazıyorum ama yüz yüze mevzuşsak, sıkılırım belki. Danceny’yle de öyle, çoğu vakit bir korku geliyor ve ona da söyleyemiyorum planladığım her şeyi. Elime bir an bir fırsat geçse de ona bir defa, yalnızca bir defa, kendisini ne kadar sevmiş olduğimi söyleyebilsem dünyaları bağışlardım. Mösyö de Valmont söz vermiş ona. Ona uyup, dediklerini yaparsam, konuşturacakmış bizi. Ne derse yaparım fakat bu iş olur mu acaba, bilemiyorum. Allahaısmarladık dostum, yerim kalmadı artık [24] . …
Şatosu, 14 Eylül 17** YETMİŞ ALTINCI MEKTUPVikont de Valmont’dan Markiz de Merteuil’e Siz galiba benimle inceden incele alay ediyorsunuz ve ben anlamıyorum veya o mektubu yazarken tehlikeli durumda, alev ateş bir hastaydınız. Sizi iyi tanımasaydım, güzelim, korkardım doğrusu. Siz ne derseniz deyin ben öyle basit kolay korkacak biri değilim. Mektubunuzu bir okudum, tekrar okudum, yeniden tekrar okudum, anlayamadım. Söylediklerinizi olduğu benzer biçimde kabul edip başka anlamlar aramamak da mümkün olmuyor.